ÇORBA
ÇORBA
Çorba sözcüğü Farsça "şurba"dan gelme olup tuzlu madde demek olan "şur" ile aş, yemek anlamına gelen "ba"nın birleşiminden meydana gelmiştir. Dilimize ise çorba olarak yerleşmiştir.
Çorbalar, mide öz sularını harekete getirip iştah açtıkları için yemek listelerinde ilk yeri işgal etmektedir. Hemen hemen herkes tarafından sevildiği gibi sabah, öğle ve akşam olmak üzere her menüde kullanılan bir yemek çeşididir.
Çorba; et, tavuk, balık, baklagiller ve sebzelerin su içerisinde tuz, biber gibi tatlandırıcılarla birlikte pişirilmesiyle elde edilen, gerektiğinde un ilavesi ile kıvam kazandırılan; süt, yumurta, yoğurt, limon, sirke ve sarımsak sosları ilavesiyle besin değeri artırılan sıcak ya da soğuk tüketilen sulu yiyeceklere denir. Çorbalar Türk mutfağının demirbaş yemek çeşitleri arasındadır.
Batı kültürü ile kültürümüz arasındaki çorba geleneği oldukça farklılık gösterir. Türk mutfağında yemekler çorba ve sulu tencere yemeği diye ayrılırken yemeklerimizin çoğu, batılılara göre bir çorba çeşididir. Örneğin, bizim soframızda sulu yemek olarak adlandırdığımız tas kebabı, Macarlar’da (Gulasch) çorba olarak adlandırılır. Oysa çorbalarımız daha sulu, daha az taneli, daha az etli ya da sebzelidir. Çorba Batılılar için bir akşam yemeğidir. Oysa Türk mutfağında çorbanın öğünü olmaz. “Çorba sabah kahvaltısında doyurucu olsun, öğleyin acıkmayı önlesin, akşamları ise ana yemek öncesi çok yemeyi önlesin” diye günde 3 öğün içilebilir. Aradaki bu temel farklılıkların yanında Türk mutfağı her dönemde çorbalar açısından oldukça geniş bir zenginliğe sahip olmuştur
Çorbalar özellikle kış mevsiminde önemli bir yere sahiptir. Ana yemek öncesi veya kahvaltıda içilen sıcacık çorbalar, soğuk kış günlerinde içimizi ısıtmaya yararken bağırsakların ve vücudun düzenli çalışmasını da sağlar. Yemek öncesi içilen çorbalar, gereğinden fazla yemek yenmesini de önler. Duygusal ve geleneksel anlamının yanı sıra çorbanın sağlık açısından da faydaları oldukça fazladır. Çorba sadece lezzeti ile değil, besin değeri açısından da önemlidir. Çorbalar, özellikle de sebze çorbaları lif, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin; yağ ve içerdikleri kalori miktarı da oldukça düşüktür. Son dönemlerde tüm dünyayı kuşatan sağlıklı ve alternatif beslenme şekillerinde çorba da başrolü üstlenmektedir
Çorba, büyüme ve gelişme çağındaki çocukların beslenmesinde de son derece önemlidir. Beslenme uzmanları da çocuk beslenmesinde bebeklik döneminden büyüme çağına kadar çorba çeşitlerini mutlaka önermektedir. Çünkü besleyici değeri yüksek birbirinden farklı malzemelerle hazırlanan çorbalar, hem sağlıklı hem de lezzetli bir beslenme kaynağıdır. Çocukların genellikle sağlık açısından çok faydalı olan özellikle sebzeleri sevmedikleri düşünülürse çorba, onların büyüme ve gelişme döneminde alması gereken minimum sebze ve besin ögesi ihtiyacını karşılayacak vitamin ve mineraller açısından zengin en iyi alternatiftir. Çorbalar hemen hemen herkes tarafından sevildikleri gibi hastalık hâlinde de çok tüketilir. Örneğin, ameliyattan yeni çıkmış hastalar katı yiyeceklere geçmeden önce sulu yiyeceklerle beslenir, bu aşamada çorbalar hem doyurucu hem de içine konulan malzemelere bağlı olarak besin değerlerinin yüksek olması açısından ayrı bir önem taşır. Sindirim organları için hazmı kolaydır. Özellikle vitamin ve kaloriye ihtiyacı olan insanların önemli yiyeceklerindendir. Çorba çiğneme gerektirmemesi, doyuruculuğu ve hazmının çok kolay olmasıyla bebeklerden yaşlılara kadar herkes için son derece faydalıdır. Çorbaların beslenme açısından önemi şöyle sıralanabilir.
Malzemeler su içinde piştiği için sindirimi kolaydır.
İçine konulan malzemelerden dolayı çorbalar tam bir öğün olarak
adlandırılabilecek birkaç yemekten biridir.
Günlük beslenmelerinde yeterli sebze tüketmeyenler için iyi bir seçenektir.
Çorbalardaki su miktarının fazla olması gün içinde kaybedilen suyun bir
kısmının alınmasına yardımcı olur.
Sebze içeren çorbalar sayesinde çocuklara sebze yedirmek daha kolay olur.
Hazırlanması kolaydır.
Çorbalar içindeki sıvı miktarının fazla olmasından dolayı mideyi daha hızlı
doldurur. Bu nedenle daha çabuk doygunluk hissi sağlar. Dolayısıyla ilk yemek
olarak çorba servis edildiği takdirde yemeğin geri kalan kısmında daha az
yemek tüketilir.
Çorbalarınıza ekleyeceğiniz mercimek, buğday, pirinç, kuru fasulye gibi tahıllar
ekmek gibi doygunluk hissi vereceğinden ayrıca ekmek tüketimine gereksinim
duyulmaz.
Yorumlar
Yorum Gönder